Summary
BİREYDEN TOPLUMA ERGİNLENME VE CİNSİYETLERE İLİŞKİN CİNSELLİK TEMELLİ ALGI FARKLILIKLARI
Kaynağı yaşam olan uygulamalar, zaman ve zemin farkı gözetmeksizin; düşünce,
tasarım, tutum, davranış, işlem bakımından belli bir ülkenin, bölgenin, bir topluluğun veya bir
etnik grubun coğrafyasından ve kültüründen gelen başat dünya görüşü dışında, ana çizgileriyle
benzerlik taşıyabilir.
Özellikle erginlenme, bireyin toplumsallaşma sürecinde merkezde yer alması ve
törensel yönü olması nedeniyle de cinsiyetler arası toplumsal konumlanış
farklılıklarının/benzerliklerinin en iyi gözlemleneceği karakteristik bir güce sahiptir. İlkel
düşünceyle erginlenme, yaşamsal kriz anıdır ve bireyi bu krizden kurtarmanın yolu, artık
geçersiz ve yetersiz duruma gelmiş eski bağlarından uzaklaştırmak ve yeni duruma geçirmekle
mümkün olabilir. İlkel zamanlarda olduğu gibi yaşamsal dönüşüm, hemen hemen her toplumda
“kan” ile aracılanmıştır. Sünnet kanı, aybaşı kanı, bekâret kanı vb. aracılar bireysel dönüşüme
sembolik olarak destek vermekle beraber, toplumsal düzeyde aynı unsur olarak kabul
edilmemiştir. Kan merkezli oluşan farklılığın, toplumsal cinsiyet temelli olduğu varsayımından
hareketle, bu çalışma: erginlenme bağlamında bekâret, aybaşı ve sünnet etrafında cinsiyete ve
cinselliğe dayalı algıyı, toplumsal cinsiyet rolleri etrafında incelemeyi hedeflemektedir
Keywords
Erginlenme, toplumsal cinsiyet, cinsellik, kadınlık, erkeklik